İlk tanıtacağımız sanat dalı: BALE
Bale, belli figürlere, adım atışlara dayalı dans ve müzikli gösteri türüdür. Bale dansı, mimik, müzik, duygu ve dekor sanatlarının ileri standartda birleştirilerek kullanan bir tiyatro gösterisi olarak tanımlanabilir. Asıl eleman olarak kullanılan dans aslında İtalyanca "dans" anlamına gelen "ballo" ya da "balletto" sözcüğünden türetilmiştir.
Bale uzun yıllar süren bir eğitimle öğrenilir, çoğunlukla müzikli yapılır. Erkek dansçılara "balet", kadın dansçılara "balerin" denir. Balede tayt, mayo ve "tütü" denilen özel etek ve bunun gibi giysiler kullanılır. Bale terminolojisinde ayakların tam parmak ucunda durmasını sağlayan ayakkabıya "point" ya da "puant" denir.
POİNT
Bale ilk olarak İtalya'da rönesans döneminden görülmektedir. Mim sanatçılarının ortaçağ ve rönesans tiyatro gösterilerinde ve geleneksel halk gösterilerindeki dans adımları bugünkü balenin temellerini oluşturur. O zamanlarda koreografik bir düzeni olmayan bale Dominic de Piacenza ve Antonio Cornazzo'nun ilk koreografik kompozisyon denemeleri ve adımlara isim vermeleriyle gelişmiş bu noktada Fransızlar çok etkilenmiş ve bunun sonucunda bugünkü balenin ilk tohumları 1581'de Catherine de Medici'nin "Beaujoyeux" adlı Le Ballet Comique de la Reine tarafından sahnelenen gösterisiyle atılmıştır.
ÜNLÜ BALE ESERLERİ/ BESTECİLERİ
- Fındıkkıran(The Nutcracker)- Tchaikovsky
- Kuğu Gölü(Swan Lake) -Tchaikovsky
- Uyuyan Güzel(The Sleeping Beauty) -Tchaikovsky
- Coppelia- Arthur Saint Léon
- La Sylphide- Treva Bedinghaus
- Giselle- Adolphe Adam
- Firavun'un Kızı(Pharaoh's Daughter) -Pugni
- Don Quixote -Ludwig Minkus
- Cindrella -J.Strauss
- Otello- G. Verdi
GOLF
Golf, doğada özel olarak yapılmış bir sahada golf sopaları ve küçük sert bir topla oynanan bir oyundur. Oyunun amacı, sahanın belirlenmiş 18 parkurunu (çukurunu) golf topuna en az vuruş yaparak tamamlamaktır.
Oyuna katılan her oyuncu sırayla başlangıç vuruşlarını yaparlar. Sahanın çukura kadar olan bölümünde fair-way adı verilen sahanın esas oyun alanına topu atmak amaçlanır.Bu alan diğer alanlara göre daha düzgün ve kısa kesilmiş çimlerden oluşur yaklaşık 30 ila 90 metre genişliğinde olabilir;vuruş yapmaya daha elverişlidir.Marifet topu sahanın düzgün çimli alanlarına atabilmektir.
Bu alanın iki yanında 'rough' ( kaba Çim ) adı verilen bölge yer alır.Bu bölgede uzun otlar,çalılıklar,ağaçlar veya kumlu, topraklı bölgeler yer alabilir.Buralardan golfçünün vuruş yapabilmesi için özel teknikler gereklidir. Doğal olarak bu tür engellerin olmadığı sahalarda yapay engeller golf sahası mimarı tarafından sahaya yerleştirilebilir. Kum havuzları, küçük göller vs. Oyuncular isabetli atışlarla green adı verilen ,bayrak direğiyle özel olarak işaretlenmiş çukura topu atmayı hedeflerler. En az vuruşla topu çukura atabilmek oyunun amacıdır. Oyun 18 Parkur da tamamlandıktan sonra biter. En az vuruşu yapan oyuncu kazanır.
Terim Anlamı
Ace, Hole-in-one Tek seferde topu direk çukura gönderen vuruş
Triple Eagle veya Double Albatross Par'ın dört vuruş altında
Albatros (englisch (UK): albatross,
englisch (USA): double-eagle) Par'ın üç vuruş altında
Eagle (Adler) Par'ın iki vuruş altında
Birdie (Vögelchen) Par'ın bir vuruş altında
Par oder Even tam Par
Bogey Par'ın bir vuruş üstünde
Double Bogey Par'ın iki vuruş üstünde
Triple Bogey Par'ın üç vuruş üstünde
Par
Yukarıda da belirtildiği gibi, her çukur için bir par belirlenmiştir. Bu sayı, çok iyi bir golf oyuncusunun (Scratchgolfer) topu green'e sokması için gereken vuruş sayısıdır. Bu sayı, çukurun (yükseltiler, su vs gibi sebeplerden kaynaklanan) zorluğu ile değil, çukurun uzunluğu ile alakalıdır. Doğal engellerin oluşturduğu zorluk, ayrıca Course- und Slope-Rating adı verilen bir sayı ile belirtilir.
18 parkurluk bir saha, genelde, dört adet Par-3 çukuru, on adet Par-4 çukuru ve dört adet Par-5 çukurundan oluşur. Dolayısıyla bir tur genelde 72lik bir par sayısına sahip olur. Dokuz parkurluk sahalarda bu sayılar yarılanır.
EBRU SANATI
Ebru, kitreyle yoğunlaştırılmış su üzerine tezyini kâğıt ile resim yapma sanatıdır. Geleneksel Türk Sanatlarındandır. Ebru sözcüğüne köken olarak bulut anlamına gelen ve Farsça bir kelime olan "ebr" sözcüğü gösterilmektedir. Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle beraber bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu düşünülmektedir. Bazı İran kaynaklarında Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdır. Bazı kaynaklara göre de Türkistan'daki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılar'a geçmiştir. Batıda ebru "Türk Kağıdı" olarak adlandırılmaktadır. Koyulaştırıcı bir madde ile kıvamı arttırılmış suyun üzerine, içine öd katılmış, suda erimeyen boyaların serpilmesi ve su yüzeyinde meydana gelen şekillerin bir kağıda geçirilmesi ile yapılır.
Ebru malzemeleri
- Toprak Boya
- Öd
- Kitre
- Deniz Kadatıfı
- At Kılı
- Su